17 Ağustos 2022 Çarşamba

HARUN KARADENİZ’İN “KAPİTALSİZ KAPİTALİSTLER”İ…

 


HARUN KARADENİZ’İN “KAPİTALSİZ KAPİTALİSTLER”İ…

Emin olunuz ki, soyağacımızın köklerindeki "Homo Sapiens"lerin akıl ve bilimle gelişmiş, olgunlaşmış, bir üst evresi insanlık, ilkel toplum koşullarındaki komünal yaşam biçiminde, şimdilerin ışıklı, renkli spotları, parlak vitrinleri ile şatafatlı/ steril AVM yaşamlarından çok daha mutlu idi.

Homo Sapiens’in ideal tipi insanlık elbette mutlu/huzurlu değil; güven/ güvence hak getire. Kanlı kavgalı, bolca katliamlı bu ara keşiflerle, buluşlarla geçirilen altı yüz yılda üretim ilişkilerinin ulaştığı düzey, yani kapitalizmle birlikte sermayenin “temerküzü” mutluluk getirdi mi? Tükenmez denilen ve tek elde toplanan enerji kaynaklarının bulunması, tozpembe gösterilmeye çalışılan var olan sistemin yollarına mis kokularla gül yaprakları mı saçtı? (x)

İnsanlık kan ve acıyı birlikte tattığı köleci toplumdan bu güne, ilkel toplumun komün ilişki ve çelişkilerinde olduğu gibi, mutlu ve huzurlu olabileceği ve de güven içinde yaşayabileceği bir dünya arayışı içinde.

Bilim düşmanı yobazın tüylerini diken diken eden evrim, insanın ilk yetkin örneği Sapiens'le sona ermedi mutlaka. Gelişmiş ve ileri insan aklı, sınıfların/ sınırların/ sömürünün olmadığı bir başka dünyanın mümkün ve var olduğunu, değişik yer ve zamanlardaki deneyimleriyle öğrendi ve anladı. Bu evrensel/ bilimsel gerçekliği, diğer "baldırı çıplak, ayaktakımı" denilen, üreten ve yaratan emekçi insanların da anlaması için bedeller ödedi. Yine bu nedenledir ki, anlamakla kalmayıp üretimden gelen gücüyle bunu istemesini, buna hakkı olduğuna inanmasını, kendileri ile birlikte kalkışıp cenge durmasını istiyor. 

Gelişmiş Sapiens, Karl Marks'ın ünlü ve açıklayıcı deyişi ile "burjuvazinin burjuva demokratik devrimi sonrası, geminin güvertesinden attığı eşit yurttaşlık ve demokrasi bayrağını" sınıf ve örgüt bilinci gereği sahipleniyor. (xx) 

Kurulu düzenin fincancı katırları tam da bu ışıklı, güneşli günde ürküyor(!)  İnandırılmaya çalışılan film de, tam da burada kopuyor. İnsana metafizik gibi, fizik ötesi bir durum gibi gelse de, yaşanan zaman donuyor. Durağanlık anlamına gelmese de, buradaki donma olayı bir an durmak, düşünmek, siyah beyaz naif anıyı küllerinde aramak, belleğin ateşini eşelemek gibi bir durum.

Uzun sözün kısası, diyelim ki elli yıl öncesine gidiyorsunuz.

*  *  *

Adı sanı, gül cemali unutulmuş, salt ODTÜ’lü olduğu silik belleklerin bir köşesinde kalmış olan, kafası üç numara traşlı bir ağabey… Kitaplarına bakmasına izin verdiği yeni yetme tıfıl çocuğa, tarih kitabının arasında, sonradan “teksir baskısı” olduğunu öğreneceği katlanmış bir yazı veriyor. Yalnız kendisinin okuması ve bir başkasına göstermemesi kaydıyla…

Belli ki, yüzü unutulmuş ağabey, kendisinin öğrendiği bir başka dünyanın mümkün olduğuna, yeni yetmenin de bilmesini anlamasını istiyor. Ne ki bilmek, öğrenmek ve anlamak günbegün sabırla sindire sindire olacaktır.

Lise kapısından atılan, o ilk acemi adımların ardı sıra gelen günlerinde teksir kağıdına basılmış yazı, ODTÜ’lü ağabeyin güvendiği yeni yetmenin, bilgiye, öğrenmeye, sorgulamaya açık arkadaşlarına da ulaşacak;  el altından, sırayla, elden ele geçecektir. Ve ilerleyen yıllarda, basılacak kitabın başlığında “Kapitalsiz Kapitalistler” yazacak, sonunda da "Harun Karadeniz" imzası göze çarpacaktır.

Deneysel bilginin ve insan aklının bilimsel devrimlerle ve dahi işçi sınıfının evrensel değerleriyle yetkinleşmesine, bu engebeli, dolambaçlı ve sarp yolda, emin adımlarla yürüyen liseli gençlere ışık olan, örnek alınıp hayranlık duyulan Harun Karadeniz’e selam olsun.

 

Hasan Oğuz Bilgen. 15, Ağustos, 2022.  Serdivan- SAKARYA

 

(x)  Yuval Noah Hararı. Hayvanlardan Tanrılara Sapıens. İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi.            

(xx) Tuğçe Yılmaz. ODTÜ- Tarih