6 Ekim 2020 Salı

BİN "NASİHAT", BİR "MUSİBET" MESELESİ...

Ne denilmek istendiğine bakıldığında, yaşanan olaylar ve insan ilişkileri yani yaşamın bizzat kendisi öğütlerden daha etkili ve öğreticidir anlamı çıkan, "Bir musibet bin nasihatten yeğdir" atasözünü, din dersi öğretmeni ukala bir kaykılma ile yinelerken, tüm sınıf meraklı bir sessizlik içindedir. Pedagojik bilgi ve formasyona uzak, biat ve iman etmeye çok yakın adam yeni yetme öğrencilere seslenirken, kürsünün üstünlüğünü ve gücünü kullanmaktadır.
 
"Çocuklar! Kızılların zehiri ne yazık ki bu gün insanlığı zehirlemekte, Allah korkusu olmayan inançsız zavallıların beyinlerini yıkamaktadır. Gomünizm fitne fesat, ahlaksızlık rejimidir. Rusya'da Kızıllar aileyi de, aile kavramını da kaldırmışlardır. Demirperde ülkelerinde, eğer evinin kapısında yabancı bir erkek şapkası asılıysa, o şapka o askıdan yok oluncaya kadar o evin erkeği evine uğramaz."  

*  *  *
Nasihat sözcüğünün Türkçe karşılığı öğüt sözcüğüdür. Fotoğrafı da 1920 Bakü Doğu Halkları Kurultayı'nın barış, kardeşlik ve dayanışma iletisini veren fotoğraftır. 

Musibet sözcüğünün de anlamı, yaşamın bizzat kendisinin yani bize gösterip öğrettiklerinin öğütlerden daha etkili ve öğretici olması içeriğindedir. Fotoğrafı ise an itibari ile, tek kaynağı Emperyalist haydutların fitne/fesat/çıkar kaşıması/ köpüertmesi olan olan Ermenistan-Azerbaycan boğazlaşmasıdır.  

*  *  *
Şimdi "Musibet" ten yüz yıl öncesine dönmenin tam zamanı: 

Yıl 1920, eylül ayı. Yer Bakü-Azerbaycan. 

SSCB içinde, ulusların kendi kaderlerini ve öz yönetimlerini özgürce belirlediği, eşit yurttaşlık hak ve özgürlüklerine sahip on beş halk cumhuriyetinden biri. Sömürünün olmadığı, eşit-özgür bir düzenin olabileceği öngörüsü ile 1917 Devrimi ile gerçekleştirilen sosyalist düzenin kalıcı kılınması, bunun da ancak doğu halklarının desteğinin alınması ile olabileceği düşüncesinden hareketle, anılan yer ve zamanda 1.Doğu Halkları Kurultayı düzenlenir. 

Kongreye Türkiye, İran, Mısır, Hindistan, Afganistan, Çin, Japonya, Kore, Dağıstan Arabistan, Suriye, Filistin, Buhara, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan'dan iki bine yakın delege katılır. Ülkemizden, Kongre dönüşü Karadeniz'in derin sularına gönderilerek katledilen Mustafa Suphi, Ethem Nejat ve on üç yoldaşı da vardır.

Sözlü sazlı, bir şenlik, bir bayram havasında geçen kurultay, emperyalist barbarlığın tehditkar varlığına, spekülatif çirkefliklerine ve onca aşağılık dezeformasyona karşın, barış içinde bir arada, eşit-özgür ve kardeşçe yaşama ilişkin güçlü bir manifesto ile son bulur. 

"Nasihat"ten yüz yıl sonra... 

Yıl 2020, ekim ayı. Yer Ermenistan-Azerbaycan. Fotoğraf, emperyalizmin güdümünde, bölgesel üstünlük peşinde olan işbirlikçi devletlerin birbiri ile boğazlaşması... Yüz yıl önce düğün dernek ve de bir şölen tadında barış, dostluk, kardeşlik dersi veren halkların, şoven duygularla kışkırtılıp birbirlerinin ümüklerine çökmek zorunda bırakılmaları...

*  *  *
Aslında deneysel bilgiye, eleştirel akla, sormaya, sorgulamaya, öğrenmeye aç yeni yetme öğrencilere kibirli beden dili ile bilgiçlik taslayan, "ahlak dersi" verdiğini sanan badem bıyıklı öğretmen, soyluluk unvanını ve de emeğin sömürülmesini yasaklayan, herkesi yasa önünde eşit sayan, günlük çalışma süresini sekiz saate, yedi saate indiren, çocuk işçiliği men eden, çalışan herkese, kadınlara, çalışamayacak durumda olan hastalara ve yaşlılara sosyal güvence sağlayan, hafta sonlarını tatil ilan eden, çağdaş-bilimsel-parasız eğitimi, devlet güvenceli sağlığı, barınma ve yıllık tatil hakkını esas alan SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) çöküp dağıldığında muradına ermiş midir?

O yoluk, badem bıyıklı öğretmen, şimdilerde yaşıyor mudur?  Ermenistan ve Azerbaycan halklarının birbirlerinin boğazına çöktüğü yaşanan günlerde başı göğe eriyor mudur?

Hasan Oğuz Bilgen, 06/10/2020. Kangal-SİVAS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder