YOLDAŞLIK, BİR GÜZELLEMEDEN İBARET DEĞİLDİR !
ASLOLAN; DOKUNULAN, DUYUMSANAN VE DAHİ GÖZLE GÖRÜLEN ELLE TUTULAN GERÇEK YAŞAMDA PAYLAŞMAK VE DAYANIŞMAKTIR...
* * *
Simavna Kadısıoğlu Bedrettin yoldaşı Börklüce Mustafa, nam-ı diğer Dede Sultan viranhanesinin dehlizlerinde bulunmuş el yazması bir evrağın, ne var ki kandil ışığında okunabilen, belli ki nasihat olsun deyi yazılmış kelamı çarpıcıdır:
"Çalış ki, mevcut hasat kafi değildir. Cenge dur! Her daim kavgalı ol mevcut nizamla. Hak ettiğin, layık olduğun mekan o mekan değildir. Sarıl amele sınıfından azap ortağına. Sarıl ezeli açlığın çilekeşine. Unutma! O başı açık ve dahi baldırı çıplaklar ki, hudutsuz ve zümresiz bir dünyayı kurup ebedi tokluğu fethedecek olanlardır.
Yol kardeşliği, göğe ummana edilmiş, nafile ve dahi boş bir lakırtı değildir. Sen ki, her daim peşisıra, omuz başında olmalısın aklın, ilmin. Yolda belde, karda darda ve istikbalde ulaşacağın yıldızlarda...
Ne ki, aynı karından çıkmak marifet değildir.
Sarıl ki, gül yüzlü, gül nefesli münevver dostuna. Yoldaşlıksa, salt bir güzellemeden ibaret değildir."
* * *
Dede Sultan nam-ı diğer Börklüce Mustafa yekindi samandan tıkılmış kıtık döşeğinde, nice zamandır bilinmez gözünde uyku kalbinde huzur yoktu. Horozlar ötmezden, tan yeri ağarmazdan kızıla çalmazdan önce, iç sesi öldür Allah susmaz oldu:
“ Her günüm anbean, gün doğumu gün batımı gecem oldu. Her saat her an karabasan uykularımda, hudutsuz ve sömürüsüz, ezenin ezilenin olmadığı bir yerküre ile, Nurettin’imi, Bedrettin’imi görür ve hakikate daha bir yaklaşır oldum.
“ Son günlerde bir hakikat eri olmaklığım vardır; bir derviş misali bir lokma bir hırka… Gel gör ki, bilgisizin yetkili bilgilinin yetkisiz, haydutun katilin gezer, aklı işleyenin ilim/ eşitlik diyenin derdest edildiği bu tiranlık, bu adaletsiz günlerde, bir tüy kadar hafif, bir serçe kadar beklentisiz oldum.
“ Ol halimle dervişlik makamına erişebilirsem, ne mutlu bencileyin... Simavna kadısı oğlu şeyh Bedrettin tekkesine ya da köle Spartaküs’ün sınıfsız ve adil Güneş Devlet’ine varıp, yüzüm sürüp bereketli baldan tatlı topraklarına, helallik almak isteriz.
“ İşte geldik gidiyoruz derken, bu dünyadan başka da bir maksudum kalmamıştır. O kutlu ana dek, kendi yaramı sarıp kendim gideyim. Kendi çölümde kendim gezip kendim ağlayayım.
" Ve ol kutlu andan önce, bir hususi mülkiyet mal melal istemez, bize seni gerek seni. Bir seda, bir nida ver, bir ara bir sual et ki, mor dağlarımda sümbüllerim, derlenmemiş bahçelerimde kızıl güllerim açsın. Varıp bir izbe kuytulukta, helal hoş olsun; kuşça canımı koyuverip azat edeyim.
* * *
Simavna Kadısıoğlu Bedrettin yoldaşı Börklüce Mustafa, nam-ı diğer Dede Sultan viranhanesinin dehlizlerinde bulunmuş, ancak bir kandil ışığında okunabilen el yazmasının, belli ki bir nasihat, kitabi bir bellek olsun deyi yazılmış kelamı, an itibari ile Açık Mektup arşivine zimmet edilmiştir.
Açık Mektup Kolektifi. 12,07,2024. Rumeli-Serez Çarşısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder